İran açmazı
HaberTürk
Tülin DALOĞLU
http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=2264
İRAN’daki son durumu rejimin geleceği ve nükleer mesele olmak üzere ikibaşlık altında değerlendirelim.
On gün öncesine kadar kimse bu ülkedeki seçim sonuçlarının kanlı protestolara neden olacağını beklemiyordu. Ülkenin Ruhani Lideri Ayetullah Ali Hameney’in Mahmud Ahmedinejad’ı iki kez seçimin galibi ilan etmesine rağmen halkın bir kısmının canı pahasına bu sonuca itiraz eden protestolarını sürdürmesini ise kimse hayal bile etmemişti.
Amerika’da, Barack Obama’nın başkanlığa seçilmesiyle İran’da rejim değişikliği üzerine yapılan agresif söylemler son bulmuştu. Rejim değişikliği olacaksa çok ileri bir gelecekte gerçekleşir diye bakılıyordu. Nükleer mesele ise öncelikli olarak ele alınıyordu.
Bugün, bu sıralama yer değiştirdi gibi. Obama da eğer İran’da böylesine büyük bir değişikliğin eşiğine gelindiyse İranlıların bu işi kendilerinin halletmesi taraftarı ama rejimi insan haklarına saygılı olmaya çağırmayı ihmal etmiyor.
Obama, son yaptığı açıklamada, “İran hükümetini kendi halkına yaptığı şiddete ve adaletsiz davranışlarına son vermeye çağırıyoruz,” dedi.
Buna rağmen, Amerikan Başkanı’nın açıklamalarını yetersiz bulan bir kesim de var. Bence bu haksız bir eleştiri.
Obama, Baba Bush’un Birinci Körfez Savaşında Iraklı Ş i ileri ayaklandırıp sonra yüzüstü bırakılmasına benzer şekilde yerine getiremeyeceği bir sözü vermiyor. Tahran’da Tiananmen benzeri bir katliam da olsa bugün Amerika, İran’a, rejim muhaliflerini koruma adına asker gönderemez.
Ancak Barack Obama, İran’da olanları “dünya izliyor” diyerek hem rejime “kan dökme” uyarısında bulunuyor hem de iş rayından çıkarsa uluslararası bir koalisyonu sorumluluk üstlenmiş halde görmek istediğinin mesajını veriyor.
Nükleer meseleye gelince…
Obama yönetimi, İran’ın “atom bombası” üretmesine iki nedenden ötürü karşı. Amerikalı yetkililer, bu bombanın İsrail’e karşı kullanılma olasılığını yüksek görüyorlar. Böyle bir gelişmenin bölgede nükleer silahlanma yarışı başlatacağına da kesin gözüyle bakıyorlar.
Ve buraya dikkat edin. Üst düzey bir yetkili, Ankara’yla nükleer silahsızlanma konusunda prensipte olmasa da teknik anlamda “çatlak” yaşadıklarını söylüyor.
Nükleer Tedarikçiler Grubu (NSG)’nin 11-12 Haziran Budapeşte’de yaptığı toplantıya dikkat çeken bu yetkili, “Nükleer sivil enerji santralı kurmak isteyen ülkelere bir nevi “kara kutu” içinde bu teknolojiyi – belli nükleer ülkelerin – sunmasını teklif ettik. Amacımız bu teknolojiyi üretmek için yeni ülkelerin arayışta olmamaları. Ama Türkiye ve Güney Afrika itiraz etti,” dedi.
Aynı yetkili, Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones’un bu husustaki kaygılarını geçtiğimiz haftalarda Washington’u ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile görüşmesinde gündeme getirdiğini de belirtti.
Anlaşılan Türkiye, İran’ın atom bombasını elde etme olasılığına karşı kendini önceden bu teknolojiyi gütmeme konusunda taahüt altında tutmak istemiyor. Ancak Washington, Ankara’nın bu yaklaşımının İran konusunda bazı açmazları da beraberinde getirebileceğinden endişeli. Mesela, İran’ı bu projeden vazgeçirmek için uluslararası kamuoyunun “silahsızlanma” konusunda güçlü bir irade sergileyemeyeceği kaygısı taşıyorlar.
İran ve bölgedeki diğer bazı gelişmelere yeni bir başlangıç yapmak için “büyük bir fırsat” diye bakılıyor. Diğer yandan, dünya Soğuk Savaş yıllarında olduğu gibi yeni kamplara ayrılıyor. Şimdilik, olan-biten kesin anlaşılmıyor. Ama Obama’yı izlerken eskilerin bir lafını anımsıyorum: Sessiz atın çiftesi pek olur!
Categories: HaberTürk