Tulin DALOGLU

Siyaset her şey demek değildir

HaberTürk

Tulin DALOĞLU

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=328
 
GEÇEN hafta, George Soros’u dinlerken bir anda içimin fena halde daraldığını farkettim. Haklı olarak, mevcut ekonomik sistemin çöktüğünü anlatıyordu. Financial Times’ın duayen yazarlarından Martin Wolf da durumun az gelişmiş ülkelerdeki nüfuslar açısından çok daha ezici yaşandığına dair detaylar veriyordu.

Sağolsun, böylesi finansal krizlerin insanların üzerinde büyük bir savaştan çıkmışçasına yıkıcı izler bıraktığını söylediğinde artık kendimi sıkıntıdan patlayacak gibi hissettim. Sanki, çözümü olmayan bir karamboldeyiz. Tabii bir de elimde, New York Times’ın Nobel ödüllü ekonomi yazarı Paul Krugman’ın, Obama’ya açıkça “yanlışsın” diye haykıran yazısı da var. Kahve arası ise sohbet Türkiye’ye döndü. Ve o buhranlı hava, inanmazsınız, ne kadar hızla yerini keyfe bıraktı.

Amerikan Başkanı Obama’nın ülkemize yapacağı ziyaretin anlamını belki zaman geçtikçe daha iyi anlayacağız. Ama bakın, geride bıraktığımız yıllarda Amerika’nın, bağımsız bir Kürdistan kurma uğruna ülkemizi nerdeyse “satışa getirdiğine” inanıyorduk. Dört yıl önce, Washington Times’da yazmaya yeni başladığımda, ikili ilişkilerde yaşanan bunalımı Amerika’nın PKK’yla mücadelede isteksiz oluşuna bağlıyordum. Kimi Amerikalı okuyucularım, Türkler bu komplolara nasıl inanır diye tepki verirken, kimileri de Kürtlerin bir gün kendilerine ait bir topraklarının olmasını temenni ediyorlardı. Bugün, kim haklı, kim haksız tartışmasına girmeden, bu konuda güven dolu, yeni bir sayfa açtığımızda hemfikiriz sanıyorum.

ZİYARETİN KEYFİ

İkili ilişkilerde güven bunalımı yaratan bir diğer konu Ermeni soykırım iddiaları olmuştu. Obama, Başkan olarak ikili ilişkiler bağlamında ikinci ziyaretini ülkemize gerçekleştirecek. Bu anlamlı ziyaretten sonra Beyaz Saray’ın her yıl 24 Nisan’da yayınladığı Ermenileri anma günü mektubunda “soykırım” kelimesini kullanmayacağına inanmak gerek.

Bu ziyaretin keyfine varın. Tabir yerindeyse, Obama, Türkiye’yi, dünya nezdinde “görücüye” çıkartmaya geliyor. Bundan emin olabilirsiniz. Pazar akşamı Başkan’ın uçağı Air Force One’ın tekerlekleri Ankara Esenboğa’ya değdiği andan itibaren dünya ekranlarına Türkiye hakim olacak.

Uzun zamandır ilk kez dünyada bir lider Obama kadar insanların ümidinin odağı oldu. Obama’ların Türkiye ziyaretinin keyifli geçmesi, siyaseti bir kenara bırakın, ülkemizin tanıtımına da muazzam katkı sağlayacaktır. Hatta pek çok Amerikalı, haftaya Türkiye’yle ilgili ilk kez bir şeyler öğrenecektir. Ne güzel!

Tabii birde Amerikan Başkanı’nın Boğaziçi Üniversitesi’nde geniş katılımlı bir öğrenci grubuyla yapmak istediği yuvarlak masa toplantısı var. İnşallah gerçekleşir. Hatta dilerim, Obama’ya, yaşam felsefesi üzerine de sorular sorarsınız. Mesela, başkanlığının and içme töreninde ilk kez bir “gay” papaz açılış duasını yapmıştı. Merasimini ise gaylerin “evliliğine” karşı olduğu bilinen bir papaz kutsadı. Göreve geldiğinin ilk günündeki geleneksel duayı da ilk kez bir kadın papaza okuttu. Bunlar her toplumda “bam telidir.”

Obama’nın insanın hiçbir halini rencide etmeden, ittirip-kaktırmadan, nasıl kabul ettiğine, kucakladığına bakın. Seçim kampanyası boyunca “kürtaj” konusunda inanılmaz samimiyette açıklamalarda bulundu. “Kızlarım, evlilik dışında hamile kalacak olursa, onların bir bebekle cezalandırılmasını istemem/’ dedi. Muhafazakar kesim kafasını “ceza”ya taktı. Ben de, “Adama bak, neden bizde de olmasın diyebilecek kadar insan!” dedim durdum.