tdaloglu@yahoo.com

Obama ve bürokrasi

HaberTürk

Tülin DALOĞLU

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=1554

GEORGE W. Bush’un, mahkeme kararıyla başkanlığının tescil edilmesinden iki ay sonraydı. VVashington’-da, Amerika’nın meşhur yazarlarından Arthur MiIIe-r’ın, siyasetle sahne sanatlarını karşılaştırdığı bir konuşmaya davetliydim. Miller, Bush’da “star” olabilecek hiç bir özellik olmadığını söylüyordu. Gerekçesi ise unutulmazdı. İzleyicinin dikkatini “tehlike” çeker diyen Miller, “tehlike arz etmeyen bir karakterin korumacılıkla ilgili söyledikleri ciddiye alınmaz,” demişti.

Bush’un başkanlığı ise-gerçek anlamda – 11 Eylül’le birlikte başladı. Miller’ın, liderliğini sürdürebilmesi için bir hayli rol yapması gerekiyor dediği Bush, Dünya Ticaret Merkezinin enkazına gittiğinde “kahraman” oluvermişti. Akabinde, Afganistan’da ve Irak’ta iki savaş birden başladı. Terörle mücadele adına daha önce benzeri görülmedik yasal değişiklikler birbiri ardına geldi.

Geçen hafta Amerikan Başkanı Barack Obama ve eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney, yeni ve eski yönetimin ulusal güvenlik konusunda aldığı birbirine zıt kararları aynı gün ard arda yaptıkları konuşmalarla savundular. Cheney, Obama’nın getirdiği değişikliklerin ülkeyi daha az güvenli kıldığını savundu. Amerikan Başkanı ise “savaşta ve barışta ulusal güvenliğimizin en iyi serveti kendi değerlerimizi” korumamız olmuştur dedi.

Kamuoyu yoklamaları, Cheney’nin popülaritesinde artış olduğunu gösterdi. Obama’nın, rock yıldızı popülaritesine rağmen başkanlığının ilk yenilgisini aldığı kanaati hakim oldu. New York Times yazarlarından David Brooks, bu durumu, “işkenceye kimse razı değil ama hiç işe yaramıyor deyip de tartışmayı sonlandıracak kimse yok,” diye açıkladı.

Obama’nın, Guantanamo’yu kapatmaya kararlı olmasına rağmen “nasıl” sorusuna cevap verememesi ise ayrı bir mesele. Kongre planı görmeden istenilen parayı onaylamamakta kararlı.

Bu arada, Beyaz Saray için belki en büyük açmaz “hukukun üstünlüğü” ilkesini böylesine ateşlice savunduktan sonra Bush yönetiminin – Cheney dahil -üst düzey yetkililerini yargı önüne getirmemekteki kararlılığı.

Türkiye’deki düzenin aksine Amerika’da seçimle göreve gelen yetkililerin “hiçbirinin” dokunulmazlık hakkı yok. Mesela, Ronald Reagen başkanlığında patlak veren İran Kontra Skandalı ardından dönemin Savunma Bakanı Caspar Weinberger yargılanmıştı. VVeinberger’ı, baba Bush başkanlığında affetmişti.

Obama’nın, bu yönde adım atmayacak olması ise Cumhuriyetçilerin gazabından korktuğu için değil. Aksine, perde arkasında çok daha büyük bir kazan kaynamakta. Amerikan Başkanı, “ulusal güvenlik bürokrasisini” karşısına alarak ülkeyi savunamaz. Bush’lu yıllarda yeterince yıpratıldığına inanan bu bürokrasi ekibi ise Obama’yı şu aralar sınıyor.

CIA çalışanları, Beyaz Saray’ın, işkence kullandıklarını kanıtlayan belgeleri yayınlamasına büyük tepki göstermişti. Obama, bu tepkiyi kontrol altına almak için Langley’yi ziyaret etmiş ve “yukardakilerin” verdiği emirle iş yapanların “yargılanmayacağı” sözünü vermişti. Dahası, Obama, Irak ve Afganistan’da askeri hapishanelerde tutuklulara ait yeni yüzlerce resmin yayınlanması fikrinden de vazgeçti.

Bu da bürokrasiye güçlü bir mesajdı.

Henüz görevde ilk dört ayını tamamlayan yeni Amerikan Başkanı, hükümetinin kurumlarına ve çalışanlarına yeni ısınıyor. Dinliyor. Gerekiyorsa adımlarında değişiklikler yapıyor. Başkanlığı, perde önünde olduğu kadar perde arkasında da etkin olabildiğince anlam kazanacak. O yolunu bulmaya çalışırken, Bush’lu yılların yargılanmasını isteyenlerin ısrardan vazgeçmemeleri gerekir.

Categories: HaberTürk