Yeni başlangıç, ümit doludur
HaberTürk
Tülin DALOĞLU
Yeni başlangıçlar, heyecan vericidir. Geçmişi yok saymadan, geleceğe ümitle bakılan bir andır her başlangıç. Amerikan toplumu, Barack Obama’yı iktidara taşıyarak böyle bir başlangıç yaptı aslında. Değişimde karar kıldı. ABD’nin yeni başkanı da Irak ve Afganistan’da süren iki savaşla birlikte devraldığı astronomik bütçe açığını, köklü bir reform gündemi sunmak için fırsat diye kullandı. Hedef, Amerika’yı yeniden yapılandırmak.
Demokrat partiye yakın Brookings Enstitüsü’nden Rebecca Blank, Obama’nın, Salı günü Kongre’de başkan olarak yaptığı ilk konuşmadaki iki temel hedefe dikkat çekti. “İlki, bütçe açığını indirmek. Diğeri, eğitim, sağlık hizmetleri ve enerji bağımsızlığı konusunda neredeyse 20 yıllık bir proje” gündemi oluşturmak. Yine Brookings’den Thomas Mann, Obama’nın, henüz, hedeflediği projeleri tam anlamıyla olgunlaştırmadan sunduğunu, ama popülaritesini kullanarak ülkesinin yönünü belirlemeyi hedeflediğini söyledi.
Kongre’ye sunulan bütçe Obama’nın anlatmaya çalıştığı bu reform sürecinin nasıl finanse edileceğini detaylandırmakta. Amerikan ekonomisinde, 2009’da yüzde 1,2 küçülme, 2010’da yine küçülmeye devam, ama 2011’de yüzde 3’e çıkacak bir büyüme öngörülmekte. Amerikan Ticaret Bakanlığı, 2008’in son çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasılada yüzde 6,2 küçülme yaşandığını açıklarken, bazı ekonomistler geleceğe yönelik bu öngörüleri fazla iyimser buluyorlar.
Northern Illinois Üniversitesi Maliye bölümü öğretim görevlisi Timur Gök ise “geneline bakıldığında bütçe olumlu,” diyor. Kendisiyle yaptığım telefon konuşmasında Gök sorunu “tüketici de yatırımcı da güvenini yitirdi,” diyerek özetledi. Gök, Obama’nın attığı adımların da güveni canlandırmaya yetmeyebileceğini belirtti. “İşsizlik oranı yüzde 10’a kadar çıkacak. Harcadığı 875 milyar dolarla, bu işsizliği ancak yüzde 7-7,5’lere kadar düşürebilir. Benim olumlu gördüğüm şey ise söylemin değişmesi” dedi.
FED Başkanı Ben Bernanke de “mevcut durgunluk 2009’da son bulur ve 2010 toparlanma yılı olur” kanısında. Burada kilit, bankalar. CITI gibi büyük bankalar, sermayelerini tükettiklerinden hisselerini federal yönetim devralıyor. Ancak sermaye ihtiyacı sürerse federal hükümetin daha ne kadar bu bankaları kurtarmaya devam edebileceği sorgulanıyor.
İşin bir de toplumsal öfke boyutu var. Şirket ve banka yöneticilerinin, vatandaşın cebinden çıkan milyarlarca dolarla kurtarılıp, ardından lüks partilerde keyif çatmaları toplumda büyük tepki uyandırıyor. Senato bankacılık komitesi başkanı John Kerry, “Bu adamlar, herhalde başka bir gezegenden geldi” diyerek patladı.
Özetle, Obama, ekonomide istediği hedefleri tutturabilirse, Amerika, küresel ekonomiye, bir kez daha pozitif bir ivme verecek. Obama’nın bu hedefleri tutturabilmesi için hayli mücadele etmesi gerekecek. Ama Amerikan toplumu, Washington’un önceliklerini değiştirecek reformlara destek verirse, başarının yakalanması kaçınılmaz olacaktır.
Categories: HaberTürk